
Çoğu insanın yaşamı boyunca deneyimlediği en derin bağlantılardan biri ebeveyn-çocuk ilişkisidir.
Çocuklukta oluşan bağlar, ömür boyu sürecek sevgi, güven ve desteğin temelini oluşturur.
Ancak hayat her zaman pürüzsüz değildir. Hem beklenen hem de beklenmedik yaşam olayları bazen bu ilişki üzerinde büyük bir baskı oluşturabilir.
Bazı şeyler ebeveyn-çocuk ilişkisini kırılma noktasının ötesine itebilir.
Hayatınızı değiştiren bu olayların aile dinamiklerini nasıl etkilediğini anlamak, bunların ebeveyniniz veya çocuğunuzla olan ilişkinize zarar vermesini önlemek için çok önemlidir.
İşte böyle 12 önemli yaşam olayı.
1. Boşanma, ayrılık ya da önemli bir ilişkinin sona ermesi.
Hiç kimse ters gideceği umuduyla bir ilişkiye girmez. Ama çoğu öyle.
Yaşam koşulları değişir, uyumsuzluklar su yüzüne çıkar ya da bazen ne kadar isteseniz de işler yolunda gitmez.
Yine de herhangi bir ilişkinin sona ermesi, etrafındaki insanlar üzerinde dalga etkisi yaratacaktır.
Anne ve babanın boşanması hem genç hem de yetişkin çocuklar için yürek parçalayıcı olabilir. Aile dinamiğindeki değişimle ne bekleyeceklerini bilemeyebilirler; artı bilinmeyen çoğu zaman korkutucudur.
Bir çocuğun uzun süreli ilişkisinin sona ermesi ebeveyn için de aynı şekilde yürek parçalayıcı olabilir. Ebeveyn de partnerini seviyor olabilir ya da onu kendi çocuğu gibi görüyor olabilir.
2. Ailelerin kaynaşmasına yol açan evlilik.
Evlilik her çift için önemli bir adımdır ancak ailelerin kaynaşmasına yol açtığında iki kat daha anlamlı olur.
Herkes iyi anlaşabilir ya da belki herkes yeni ailenin bazı üyelerinin anlaşamadığını biliyor olabilir.
Ailelerin kaynaşması, yani üvey ebeveynlerin veya üvey kardeşlerin edinilmesi, üzerinde çalışılması gereken yeni aile dinamikleri yaratır.
Üvey ebeveyn, ebeveyni çocuğunu nasıl algıladığı ve ona nasıl davrandığı konusunda etkilemeye başlayabilir. Öfke veya çatışma yaratan ayrıcalıklı muamele olabilir.
Çocuk, orijinal aile dinamiğindeki değişikliğin üstesinden gelmeyebilir; örneğin bir ebeveynin diğerini bu yeni kişiyle birlikte bırakmak için terk etmesi gibi.
3. İş kayıpları ve mali sorunlar.
Finansal sorunlar çatışmaların önde gelen nedenlerinden biridir. Bu, para, paranın nasıl harcandığı, miras veya ilişkideki birinin verdiği mali destek konusundaki anlaşmazlıklar olabilir.
Sınırları zayıf olan bir ebeveyn, çocuğuna çok fazla maddi destek sağlayarak, kavgalara yol açabilecek ve ailedeki herkesin ilişkilerini zorlayabilecek bir duruma gelebilir.
İş kayıpları tamamen farklı bir sorunu da beraberinde getiriyor. İş kaybıyla birlikte korku, belirsizlik ve muhtemelen yeni bilinmeyene karşı öfke gelir.
Ebeveyn veya çocuk, iş kaybıyla birlikte gelen bilinmeyenler nedeniyle inanılmaz derecede stresli olabilir. “Faturalarımı nasıl ödeyeceğim? Yiyecek param yetiyor mu? Ne zaman yeni bir iş bulacağım? Yarın ne olacak?”
4. Yeni bir bölgeye taşınma.
Taşınmak da inanılmaz derecede stresli bir deneyimdir. Taşınmanın lojistiği bir yana, çevredeki değişiklik nedeniyle taşınmak stres kaynağı olabilir.
Ebeveyn başka seçeneği olmadığı için taşınıyor olabilir. Belki bir ilişki sona erdi, bir iş kaybedildi ya da yaşlı bir akrabanın bakımına yardımcı olmak için eve taşınmaları gerekiyor. Tüm eski hayatlarını geride bırakıyor olabilirler.
Bir çocuk için, kendisi için önemli olan okulunu veya arkadaşlarını geride bırakıyor olabilir. Bu kaybın üstesinden gelmek zordur.
Daha sonra çocuk, taşınmanın ardından ne olacağı konusunda endişelenecektir. Bu yeni yere uyum sağlayacaklar mı? Yeni arkadaşlar edin? Kendilerini hangi yeni ortamda bulurlarsa bulsunlar iyi olacaklar mı?
Çocuk, değişiklik yaptığı için ebeveynlerine kızabilir.
5. Ergenlik.
Ergenlik, kişinin duygularını etkileyen hormonların patlaması da dahil olmak üzere yeni zorluklar getirir.
Çocuk kendisi hakkında yeni şeyler öğreniyor, muhtemelen cinsel düşüncelere sahip olmaya başlıyor, vücudunun değiştiğini görüyor ve yeni bir insana dönüşmenin tuhaflığını yaşıyor.
Anlaşılacağı gibi, çatışma çocuğun yavaş yavaş yetişkine dönüşmesinden kaynaklanabilir.
Çocuk kontrol etmekte zorlandığı duygusal patlamalar yaşayabilir. Ebeveynlerinin istek ve taleplerine karşı çıkabilirler. Ebeveyninin tasvip etmediği şeyleri yapabilirler.
Ebeveyn, çocuğunun yetişkinliğe geçişini görmekte zorlanabilir. Bunun nedeni, çocuklarının büyüdüğünü görmenin getirdiği duygulardan bunalmak gibi sağlıklı nedenlerden kaynaklanıyor olabilir.
Ayrıca çocukları üzerindeki kontrolü kaybediyormuş gibi hissetmek gibi sağlıksız nedenlerden de kaynaklanıyor olabilir.
6. Cinsel veya cinsiyet kimliğinin farkına varmak.
Cinsel kimlik ve cinsiyet kimliği bazen aile içinde konuşulması zor bir konudur.
Pek çok insan bununla nasıl başa çıkacağını bilmiyor, anlamıyor ve insanlar anlamadıkları şeylerden korkmaya eğilimlidirler.
Ebeveyn veya çocuk, farklı bir cinsel veya cinsiyet kimliğinin tanımlanmasından korkabilir. Her ikisi de neler olup bittiğini anlayamadıklarını veya anlayamadıklarını hissedebilirler.
Aynı zamanda farkındalığın yansımalarından da korkuyor olabilirler.
Örneğin, eğer baba sonunda kendisini bir kadın olarak tanımladığını fark ederse ve geçiş yapmak isterse, bu aile için ne anlama gelir? Boşanma olacak mı? Annem yeni kimliğiyle babamı hâlâ sevecek mi? Partnerinde bu kadar büyük bir değişiklik olması annemi nasıl etkileyecek?
7. Çocuk bağımsızlık arayışındadır.
Bağımsızlık arayışı çoğu zaman ebeveyn ile çocuk arasında çatışmaya neden olur.
Çocuk sınırlarını belirlemeye ve kim olduğunu anlamaya çalışırken, ebeveyn de ona rehberlik etmeye çalışıyor olabilir.
Rehberlik etmek o kadar da kötü değil ama bazen çocuğu kendisi için istemediği belirli bir yola girmeye zorlamak gibi görünüyor. Bazen bu mantıklıdır, bazen değildir.
Yetişkin bir çocuğun evden ayrılması çatışmaya neden olabilir. Ebeveyn çocuğunun ayrıldığını görmeye hazır olmayabilir. Bunun olumlu ya da olumsuz sebepleri olabilir.
Olumlu tarafı, çocuklarını sevip gitmelerini görmekten nefret edebilirler. Olumsuz tarafı ise, kontrolcü olabilirler ya da çocuklarını hayatları boyunca kontrol altında tutan bir helikopter ebeveyn olabilirler.
Olumlu nedenler bazı üzüntülere ve gözyaşlarına neden olabilir. Olumsuz nedenlerin öfke ve kavgaya neden olma olasılığı daha yüksektir.
8. Yaşam tercihlerine ve yaşam tarzı farklılıklarına karşı çıkmak.
Bir ebeveynin, çocuklarının hayatlarını nasıl sürdürdüğü konusunda belirli beklentileri olabilir.
Çocuk büyüdükçe ve dünya hakkında kendi fikirlerini oluşturmaya başladıkça ailelerde bölünmeler yaşanabilir.
Toplum, iyisiyle kötüsüyle, genellikle kültürel inanç ve algıların tonunu belirler. Bugünün dünyası, 1960'ların dünyasından çok farklı olan 1990'ların dünyasından çok farklı.
Tutumlar ve algılar değişir. Bununla birlikte, eğitim, kariyer veya yaşam tarzı seçimlerinde, ebeveynin istekleri yerine çocuğun istekleriyle daha uyumlu değişiklikler beklenebilir.
Sağlıklı bir ebeveyn-çocuk ilişkisinde bu farklılıklar kutlanır ve teşvik edilir. Sağlıksız bir ilişkide tepki öfke ya da çatışma olabilir.
9. Zihinsel veya fiziksel hastalık.
Hastalık, hem hasta olan kişiyi hem de çevresindeki insanları yorar. Kronik hastalıklar ebeveyn-çocuk ilişkilerine büyük zarar verir.
Akıl hastalığı pek çok kişinin hayatını altüst eder çünkü hiçbir zaman hoş değildir. En azından arka planda olacaktır. En kötü haliyle mi? Daha sonra yatan hasta kalışları, hapishaneler ve uzun süreli tedaviler gibi şeylere girersiniz.
Fiziksel hastalıklar da ek hususlarla benzerdir. Fiziksel hastalığı olan kişi etrafta dolaşamayabilir, kendine bakamayabilir veya çok fazla bakıma ihtiyaç duyabilir. Bu kızgınlığa yol açabilir.
Her iki durumda da ilişkiye zarar verir ve insanları kırılma noktasına itebilir.
10. Madde kullanımı ve bağımlılığı.
Madde bağımlılığı ve bağımlılığı ilişkilere büyük zarar verir. Bağımlılık, insanların normalde yapmayacakları şeyleri yapmasına neden olabilir. Çoğu zaman bu şeyler inanılmaz derecede incitici ve zararlıdır.
Bazı insanlar etki altında olduklarında dramatik kişilik değişimleri yaşarlar. Bazıları sinirlenir, bazıları güvenilmez hale gelir ve en kötü senaryoda aile üyeleri bile olabilecek korkunç şeylerden korunamaz.
Ebeveyn ya da çocuk olması önemli değil. Bazen madde bağımlılığı o kadar kötüleşiyor ki, onları birbirinden ayıran sert, temassız sınırların belirlenmesi gerekiyor.
11. Ebeveynlerin yaşlanması.
Yaşlanma beraberinde pek çok faydayı ve engeli getiriyor.
Yaşlanmanın getirdiği zorluklar bir ilişkiyi bitirmek için yeterli olabilir. Bazı insanlar zihinsel yetilerini kaybederler. Etrafta olmak çok daha nahoş hale gelebilir.
Demans ve Alzheimer hem kişisel olarak hem de dışarıdan bakıldığında yaşanması zor, korkunç hastalıklardır.
Yetişkin çocuk, kendisinin yeterli olmadığı veya yeterli donanıma sahip olmadığı ebeveynlerine bakım sağlamak zorunda hissedebilir. Bu da elbette büyük bir strese neden oluyor.
Ebeveynler de kendilerini mali açıdan zor durumda bulabilirler. Kötü gelecek planlaması veya sadece hayatın gerçekleşmesi, onları mali açıdan güvensiz bırakabilir. Çocuk ebeveyni desteklemeye ihtiyacı olduğunu hissedebilir ve bu yüzden ona kızabilir.
12. Ölüm.
Ölüm her zaman değişiklikleri getirir, nadiren iyiye doğru.
Aile içinde veya arkadaşlar arasında meydana gelen ölümler ilişkileri önemli ölçüde değiştirebilir. Kimisi birleşiyor, kimisi ayrışıyor, kimisi de ayrışıyor.
Ölümle birlikte miras, mal varlığı, cenaze planlaması, evrak işleri, yapılması gereken tebligatlar gibi lojistik zorluklar da beraberinde geliyor.
Bir kardeşin ya da ebeveynin ölmesi, aile içindeki ilişkilerin bozulmasına neden olabilir. Uzun süreli hastalık, bir şekilde hazırlanabileceğiniz bir şey olabilir. Ancak intihar, kaza veya aşırı doz gibi beklenmedik ölümler olaya dahil olan herkesin hayatında bir krater patlatır.
——
Bu listedeki her şey (ve daha fazlası!) aile ilişkilerine ciddi şekilde zarar verebilir veya yok edebilir.
Hayat zordur ve hiç beklemediğiniz anlarda karşınıza çıkar.
bir ilişkiye nasıl baştan başlarsın
Kendinizi ebeveyniniz veya çocuğunuzla zor bir durumda bulduysanız, bunu çözmeye çalışmak için aile danışmanlığına başvurmanız faydalı olacaktır.
Elbette her sorun çözülemez ve çözülmemelidir de, ancak denemek istiyorsanız başlamak için iyi bir yerdir.
Şunlar da hoşunuza gidebilir:
- Ailenizden bu kadar kopuk ve uzak hissetmenizin 7 nedeni
- Psikolojiye Göre Ebeveyn-Çocuk Çatışmasının En Çok Acı Veren 9 Sebebi
- Bazı Ebeveynlerin Yetişkin Çocuklarına Kızmasının 8 Psikolojik Nedeni
- Zor Bir Anne-Kız İlişkisini Nasıl İyileştirirsiniz?
- “Yetişkin Çocuğumu Sevmiyorum” – Yapabileceğiniz 6 Şey